İmgenin metafiziği ve derioterizm


Derioterizm'in en temel savı, yazı ve sözden önce imgenin dilin merkezi olduğudur. Düşünce, dil aracılığıyla gündelik ileti gösterenlerini sıfırlayıp imgenin kendisine e.d. kaynağına döndüğünde düşüncenin "anlamı" yeniden kurabildiği gözlemlenmiştir.

Sıfırlamak ne demektir? Bir şeyi kendi ile özdeşliğine çekebilmektir. Senaryoda her karakter ve hatta her nesne kendi ile özdeştir. Ve felsefe bize şunu öğretti ki bir şey kendi kendi ile özdeş ise yokluktur.

Bu yüzden "dekomünikasyon" adını verdiğim yöntemi; deriotistik bağlamda imgeyi, kelimelerden ya da daha doğru bir şekilde tasarımlardan bağımsızlaştıran (arı duru anlamı açığa çıkaracak) bir yol olarak da görüyorum.

İmge
Deriotik bakış açısı bize yazıda veya sözde ve de en genel anlamda dilde imgenin kök-saplarını araştırır ve oradan başka bir dil dizgesinde kendini yeniden inşaa edebilir.

Dil

Buna göre anlamın asıl göstereni İmge olarak karşımıza çıkar ve dilde (yazı ve sözde) tasarımlara gizlenmiştir. Yazı sözü, söz de imgeyi temsil ettiğine göre. İmgeyi de simge temsil eder. Simge, İmge'ye aynadır.


Ayna

Deriotik açıdan dekomünikasyon, dekonstrüksiyonu metodoloji olarak temele alır ve metinleri okumak yerine onları izler; buna seyir diyorum; aracısız bir anlam arayışı olarak bu izleyiş aracısız anlama, varlık ve kavramın birliğine doğru evrimleşir. Tecelli...
***

Not: Derrida “aşkın gösterileni” “varlığın metafiziği” nin temelini oluşturan varsayımlarının irdelenmesiyle “aşkın gösterilen” i yapıbozumuna uğratabileceğini iddia eder. Örneğin, varlık gösterilenin esası olarak kabul edilirse, o zaman gösterenin gösterilene yaklaşması, gösterilenin varlığını yansıtılabileceğini ima eder. Varlık gösterilenin esasıysa, gösterenin gösterilenden uzaklığı gösterenin sadece gösterilenin varlığını yansıtabilecektir.  Yakınlaşma ve uzaklaşmadaki karşılıklı etkileşim aynı zamanda varlık ve yokluk, içsellik ve dışsallık daki karşılıklı etkileşimdir.


Metafor

Yorumlar

Popüler Yayınlar