İki katlı bina ya da metnin şeması


 ‘’Bağıntılılık kuramım, iki katlı bir binaya benzer. Birinci kat özel bağıntılılık kuramı, ikinci kat da genel bağıntılılık kuramı... İkinci katın üstüne kurulan birinci kat, çekimden başka bütün fiziksel olaylara aittir. İkinci katsa çekim yasasına ve bu yasanın öteki doğa yasalarıyla olan bağıntısına aittir.’’
Albert Einstein, 1918, Times

Kübik Metin

Metin dediğimizde kast ettiğimiz Varlığın en üst düzeydeki tecellisidir. Bu tecellinin kübik formuna  bağıntılılık da diyebiliriz. Neden kübik, çünkü küp kusurludur ama kusursuzu kapsar. Ve Metin, bu tevhidsel kavram, Kavram olarak Kavram, sonsuza açılmaz ama onunla kapanır, ve sonluya kapanmaz ama onunla açılır. Bu yüzden bir metin içinde, onu tasarlarken iki katlı bir bina gibi tasarlarız. Birinci kat üst kattır, ve ikinci kat, alt kattır. Öyleyse önce hangi katı tasarlayacağını biliyorsun. Ve temele aldığın ikinci katın üzerine birinci katı inşaa edebilirsin. 

Ama önce öykünün Metin'de yer alan çekim yasasını belirlemen gerek. Nedir bu çekim yasası? İtmenin yaşandığı her kıpı çekim yasasının özerkidir. Ve bir senaryo tasarlarken, (yazarken demedim) itme noktalarını fark edeceksin. Kahraman, itildiği anda kahramanlığa adı atar. Olay örgüsü itilmeler üzerinedir. Kapanış mutlak itme olarak ortaya çıkar ve dediğim gibi her itme kendinde bir çekimdir. 

Ey İz Sürücü,

Öykünün ereği, çekim yasasıdır ve bu erek, her itme kıpısında örtülü olarak yer alır. İdeal izleyici bunun farkındadır.

Tıpkı tohum-ağaç-meyve dizgesinde olduğu gibi... 

Bu dizgenin çekim yasası, ereğidir, meyvesidir ve meyve tohumda örtük, ağaçta saçılmış ve meyvede toplanmıştır. 

Tasavvuftaki şu dizgeye bir göz at lütfen:

Ayn
Fark
Cem

Ve ardından bir sufi'nin şu doğuşuna kulak ver:

Ağaç olmuş şu alem
Meyvesi olmuş adem
Maksut olan meyvedir
sanma ki ağaç ola. 

İyi seyirler,

KD


Yorumlar

Popüler Yayınlar