Acıya doygunluk


Ben-Olmayanlığın tanığı
Sanat tini, usta işlerle sıradan bireyi abartılı bir acıya davet eder tıpkı müzik, şiir, plastik sanat ve mimaride olduğu gibi, bunlarda sıradan bir anlık için abartılı duygulanım ve salıverilmiş bir deneyime çağrısı vardır ve bu yolla onukendine düşman seçer. Ve bu karşılıklı düşmanlıktan aşkın bir aşk doğar ama bu kez bu aşk, ete kemiğe büründürme sanatıdır bireyi. Kendi bedenini ince ince tarifsiz bir eziyetle işlerken insan, bunu bir meydan okuma olarak değil, bir şölene hazırlık olarak yapar. Neyin şöleni mi? Bu Ben-Olmayanlığa, dirimli tanıklığın ayrıcalığı... Düşman seçmişti oysa kendine. Şimdi düşmanlık yoktur ortada, sadece "... seçmişti" kalır geriye. Babanın oğulu değil ama oğulun babayı seçmesi gibi...

Yorumlar

Popüler Yayınlar