Senaryonun mithos dünyası
Ve insan için yaşamak bir sanat değil, bir vakıftır ve Vakıf, hiçe erimek ya da yaşamdan bağımsızlaşmaktır.
Eşikte olup olmadığını, yer çekimi sana saldırmıyorsa anlarsın. |
Aklında kalanlara bir bak. Geriye doğru sardığında makarayı... Bir akıntı başlatırsın içten merkeze doğru... Hızlanır git gide... Bir sele dönüşür. Önüne katar ne çıkarsa karşısına... Sürükler... Kimilerini dağıtır. Kimilerini koparır. Kimilerini savurur. Kimilerini önüne katar merkeze sürükler.
İşte hikayenin etiketlerini merkeze varabilenler oluşturur. Ve o etiketler olmadan bir senaryo yazamazsın. Bu etiketler öykünün gerçek özneleridir. O özneleri bulmadan bir kahraman doğuramazsın.
Bu etiketler, senin hikayenin ya da senaryonun mitolojisidir. Mitoloji olmadan yaşamdan bağımsızlaşamazsın. Yaşamdan bağımsızlaşmadan bir yaşam kuramazsın.
Tin'in kendine yabancılaşmasına ten denir. Tin ise tenin kendi içindeki derinleşmesidir. Açılır kapı, uçarsın, o derinlikte... Tenin tüm cesetsel ağırlığı erir gider. Geçmiş, yaşamın gözyaşlarına dönüşen deneyimlerdir. Gelecek, dumandır umutlar olarak. Korktuğu sanırsın, oysa sadece hiçe erirsin.
İyi seyirler ey iz sürücü.
Sevgilerimle kal
kd
Yorumlar
Yorum Gönder