Cahilliğin 50 Tonu
Ali Bulaç cahili diyor ki, erkeğin fıtratında 4 eş var, 4 kadın alabilir ama kadın dört eş yani dört erkek alamaz!
Karşısındaki gazeteci demiyor ki, hadi diyelim (azıcık bilimdışı olmaktan zarar gelmez, bizim de fantezimiz bu olsun: bilimdışılık) erkeğin fıtratında bu var, var da acaba bu tür bir eşçilik "evliliğin" fıtratına uygun mu?
Cevap... Soruyu anlamaz ki, ne cevabı! Tutturur, kuran diye.
Bakın Kuran'da fıtrat, yaradılış üzere anlamlarında tercüme edilip tefsir ediliyor. Henüz daha tevil edene rastlamadım 8İbül Arabi hariç). Tamam biz onların yolunda gidelim. Bir şeyin yaradılışı üzre yaşaması ise, insanın yaradılışı, adem ile havva'ya dayanır. Dört eş yaradılış maksadına uygun olsaydı, adem 4 eş isterdi. Nasıl ki çıplaklık insanın fıtratına uygun değildi ve utanıp giyindiler, bunun gibi adem bakardı duruma, ha derdi, bu iyi değil, bana 3 tane daha gerek, dörde çıkardı eş sayısı ama öyle olmadı.
Öte yandan doğa nesnelerinin fıtratı ile insanın fıtratını aynı kalıpta değerlendiremeyiz. İnsan düşünce varlığıdır, önceden belirlenmişliği perçinleyen her kavram düşüncenin önünde erir gider.
Gelin teviline bakalım, yani İspanyalı sufi, düşünür, alim, filozof, mistik İbnül Arabi ne diyor?
Fıtrat, bir şeyi başlangıcına taşımak (arkeoloji, etimoloji, hermeneutiz), onu orada parçalara ayırmak (epistemeoloji, fenomenoloji) anlamına gelen “fatr” kökünden türemiş olup, dini terminolojide "bir şeyin içinden varlık halinin çıkması" anlamında kullanılır.
İbnül Arabi'ye göre fıtrat, disiplinlerarası bir algılama platformu. bir bilim felsefesi dizgesine ait bir kavram.
Mesela, Hegel, mantıkbilimi'nde der ki, hırsızlık, kavramına uygun bir doğruluk taşır lakin Gerçek değildir, çünkü Tin'in kavramına (tabiatına, fıtratına) aykırıdır!
Bu cahillerin fıtrat'tan anladığı ise adeta tabiatın değişmez kanunları gibi, örneğin kedinin fıtratında uçmak olmadığı gibi kuşun fıtratında da anırmak yoktur, derler. sonra da bu tanımladıkları biçimiyle fıtrat kavramını, erkeğin fıtratında 4 eş vardır gibi bir önermeye taşırlar.
Cahilin cahile zulmüdür bu!
Bugün genetik bilimi, kuantum fiziği ve bilimin, teknolojinin geldiği en son noktada da artık biliyoruz ki her şey her şeyin potansını taşır ve evrensel bir bağıntılılık içindedir. Gerçek olan budur. Evet, kedi, kedidir ama aynı zamanda her şeydir. İnsan, bir yanıyla doğa varlığı ama bir yanıyla da doğayı iptal eden, onu yeniden üreten ya da bozan ama her halükarda dönüştüren bir varlığa sahiptir.
Doğanın fıtratında süreklilik, yaşam, üreme, döngü var iken insanın fıtratında ise çatışma ve barışmanın birliği ile süreksizlik, ölüm, zevk ve şimdi vardır.
Neyse biz cahillerin cahilliklerine geri dönelim. Konu uzar da uzar.
Velhasıl kelam, sırf Fatr kelimesi Kuran'da geçtiği için inandırıcılıklarını artırmak için cümlelerinin içine fıtrat kelimesini katan zümrenin kullandığı fıtrat kelimesi, Fıtrat kelimesinin fıtratına uygun değildir!!!
Fıtrat, bir şeyin tür ve cins bakımından birbirini etkilemeyecek şekilde, kendi maksadına uygun yaşamasıdır. Örneğin, çok basit anlamda, makas bir terzilik aletidir. Bir boyama aleti değildir. Lakin postmodernizm, dekonstruktizm gibi çağdaş epistemik akımlar bu ve benzeri önermeleri, inancaları, dogamaları, statik olan her şeyi ala bora etmiştir. Her bir şey her bir şey için her bir şey olabilir!!!
Fıtrat kelimesi erekselliktir. Önceden belirlenmişlik değil, süreç içinde sonuçları olduğu gibi sonuçları etkileyen sebepleri de revize eden yüksek tinsel bir kavramdır.
Yorumlar
Yorum Gönder