Alamot'a sürmek


"Kültürel kodlar, gelenekler ve metni anlam süreçlerine göre düzenlenmiş işaret sistemleri diye nitelenen her şey semiyotiğin inceleme alanına girmektedir."

Kahraman, öykünün coğrafyasıdır.

Öykünün coğrafyasını çıkarmalısın önce ey iz sürücü. Öykünün geçtiği mekanın coğrafyasından bahsetmiyorum. Öykü, bir kütle ise onun fiziki düzlemini çizmelisin yani. Bu fiziki düzlem, öykünün mevsimine (tema) göre göstereceği tepkileri de belirler. Çünkü sen yazdığını sanırsın ama yazı yazar, sen kalem olursun ey yazıcı.

Bir eseri izletecek olan şeyin çoğu kez konusu olduğu söylenir. Hayır, onu izletecek olan kriter bu coğrafik yapının ne olduğu değil, bir coğrafik yapısının olup olmamasıdır. 

Öykünün yer tasviri, bize hikayenin akıp gideceği kanalları, vadileri, çukurları, arazileri ve bölgeleri verir. Kahramana yükleyeceğiniz her sıfat öykünün yer tasvirini belirler. Çünkü kahraman, öykünün bireyselleşmiş hali ya da tözsel özüdür. 

Bunun üzerine biraz tavassum etmeli.

Tavassum ne demek? Varoluşun işaretlerini okumak demek. Velhasıl öykü kütlesini yazının varoluş örtüsü olarak alırsak (bitki örtüsü gibi), ondaki işaretleri okuduğunda, aslında öykünün gelişeceği aşamaların zorunluluğunu da görmüş olursun.

Tavassumda kal.

İyi geceler

KD






Yorumlar

Popüler Yayınlar