İzleyicinin Dönüşümü
"Varlık, Hiçlik'te bilinir." D.C. ile sohbetten bir alıntı...
Sinema, 3. doğamızdır. |
Merhaba İz Sürücü,
Öykünün 3 boyutundan bahsetmek istiyorum sana.
Öncelikle nedir bu öykünün 3 boyutu?
1- İşaret edilen öyküde yaşanmış olan önceki bir deneyime gönderme vardır. Bu referans izleyiciyi gerçeklik zamanına bağlar.
2- Yaşanan öyküde, izleyici gördüğünün motamot anlamıyla kuşatılır. Bu motamot durum izleyiciyi gerçeklikten koparır ve gerçek-üstü bir alana taşır.
3- Yaşanacak olan öyküde ise işaret edilen öykü, yaşanan öykünün sınırını belirler. Burası gerçeklik ile gerçek-üstünün kesiştiği ALGI alanıdır.
Bu durumda izleyici, kahramanın işaret edilen öyküsünü algılarsa filmin ontolojisine bağ kurar. Eğer yaşanan öyküye odaklanırsa filmin görüngüsüne bağ kurar.
Ve eğer izleyici, ilk ikisini arasındaki sınır-köksaplarını keşfederse ki algı bu keşiftedir, o zaman epistemik düzeyde filmi idrak eder ve kahramana dönüşür.
Kahramana dönüşen izleyici için film yeni başlar.
Sinematogia Külliyatının amacı buna hizmet etmektir. Toplumların kendilerini yeniden inşaa ettiği sinema, bireyin dönüşümüne hizmet eder.
Peki izleyici (birey) neye dönüşecektir?
Bu da başka bir yazımızın konusu olsun.
İyi geceler
KD
Bizim neslimiz büyük depresyonu ya da büyük savaşı yaşamadı. Bizim savaşımız ruhsal bir savaş ve bizim depresyonumuz kendi hayatlarımız,,,
YanıtlaSilTyler Durden