Don Huan'ın Kılıç Zevki

Ah yine yaralandım!

Gece 12’den sonra yapılırdı kılıç müsabakaları. Her seferinde yeni bir çatı katında buluşurduk. Bahisler açıldı. Bu kez bir İspanyol’du rakibim. Don Huan’dı adı. Uzun saçları, sıkı kalçaları vardı. İspanyollara özgü geniş paça bir pantolonu vardı üzerinde. Saçları uzun ve arkadan at kuyruğu şeklinde toplanmıştı. Yüzünde bir zorro maskesi vardı. Ayaklarında Flamenko dansçılarının giydiği ayakkabı. Gayet havalı görünüyordu. Kılıcı muhafız kılıcıydı. Kılıcı tuttuğu elinde bir eldiven vardı. Bilardo eldivenine benziyordu. Yanında üç tane afet vardı. Siyah lakaplı şehir hafiyesinden aldığım bilgiye göre 51 düellonun hepsini kazanmıştı. Havalı olduğu kadar da vahşi bir kalbi vardı Don Huan’ın. Benimse 43 düellom vardı ve bunun 41’i galibiyetle sonuçlanmıştı. Birinde kaybetmiş, birinde de yenişememiştim. Benim kullandığım kılıç korsan kılıcıydı. Üzerimde özel bir kıyafet yoktu. Kot pantolonum, Harley çizmelerim, deri ceketim ve fularım. Gözlüklerimi ve ceketimi çıkardım. Siyaha verdim.

Bahisler bire on Don Huan’i gösteriyordu.

Ve müsabaka hakemin işaretiyle başladı.

Önce Don Huan saldırdı, kılıcımın dengesini bozacak bir iki darbe… Sol elimi sırtıma sarmış belimdeki kemeri tutuyordum. Yere sağlam basıyordum. Don Huan, İspanyolca bir şeyler geveliyordu. Beni gıcık eden yüzündeki gülümseme idi. Bu gülümsemeyi iyi bilirim. Tedirginliğini bastırmaya çalışıyordu. Ortada ciddi bir konu varken, gülümsüyorsan bilmelisin ki bir açığını gizliyorsun. Don Huan’ın açığını bulmak için yapmam gereken onun gülümemesini destekleyecek bir iki acemice hareketti. Mesela sendelemek, öksürmek ya da başarısız bir iki hamle… Böylece gülmeye devam edecek ve gizlediği açığını bulmak için zaman kazanacaktım. Herkes açığını ele verir.

Gülümsemeye devam ediyordu ve gülümsedikçe daha da saldırganlaşıyordu ve işte orada, açığını bulmuştum. Sağa doğru hareket ederken sendeliyordu. Sola harekette iyiydi, sağlamdı. Demek ki sol beyninde bir sorun vardı. Beyninin içine girmeli, sol beyninin içindeki arızayı keşfedersem, onu beyninde yenersem duelloda da yenerdim.

Nitekim, sağ eliyle tuttuğu kılıcı...

(devam edecek...)

iyi seyirler

kd