İstanbul Edebiyat Çetesi Manifestosu

‘21. yüzyıl 20 yüzyıldan radikal bir biçimde kopacaksa, bu tümüyle beklenmedik bir formda olacaktır.’

J.G. Ballard

İstanbul Çevresi

İSTANBUL EDEBİYAT ÇETESİ 

Annem soruyor, kara kaşlı oğlum evladım; neden 'çete' ismini taktın bu gruba?" diyorum; "gül kokulu annem, gözdağı vermeli, korkutmalı, yıkmalı?" annem soruyor, "kara gözlü oğlum neyi, kimi?" diyorum ki "gül yüzlüm, ak saçlım! ya satmazsa diye yazarın eserini anlamadan reddeden yayıncıyı, o değil bu satmalı diye yazar ve yayınevi ayırım yapan kitapçıyı, onu sattırmayız diye kitap dünyasını tehdit eden dağıtımcıyı..." annem susuyor,  gözlerime bakıyor, okuyorum "o zaman allah yolunu açık etsin evladım" diyor gözleri.

Pek değerli ladyler, saygıdeğer şövalyeler, 

madamlar, kontlar, düşesler, lordlar, beyefendiler, hanımefendiler, prensler, prensesler, krallar ve kraliçeler; 

Edebiyat yaşayan bir tinselliktir. Doğa gibi, o da değişir, gelişir, kabuk değiştirir; yaşayan bir şeydir. Onu bu şekilde anlamak için eski paradigmalar iflas ediyor. Yeni paradigmalara ihtiyaç var.

Çağ artık sibernatik, kurgul, diyalektik, hologramik, sinerjik ve kuantum bilinçle anlaşılabilecek dijital bir çağ!

1. Yeni paradigma, yeni söylemlerdir.
2. Yeni söylemler, yeni olasılıklardır. 
3. Yeni olasılıklar, yeni bağlamlardır.
4. Yeni bağlamlar, yeni hayallerdir. 
5. Yeni hayaller, yeni umutlardır.
6. Yeni umutlar, yeni olgulardır.
7. Yeni olgular, yeni yasalardır.
8. Yeni yasalar, yeni gerçekliktir.
9. Yeni gerçeklik, yeni mitlerdir.
10. Yeni mitler, yeni dildir.
11. Yeni dil, yeni düşüncelerdir.
12. Yeni düşüncelerse yeni söylemlerdir.
13. Ve yeni söylem, yani tindir.

Yeni tinin dalgası çoktan başladı: Kısa ve saldırgan. Vahşi ve lezzetli. Ruhsal ve döngüsel. Hızlı ve keyifli...

Yarın mı?

Hayır; yarın değil; şimdi! Çünkü gelecek çoktan gerçekleşti.

İyi seyirler
KD