İçindeki içinde...

Merhaba iz sürücü,


Sayfalarına aktaracağın imgenin bir bağı olmalı yaşanmışlıkla, bir deneyim bağı olmalı Tin ile... Bu bir hatıra ya da anı değil, bir içsellik olmalı! İçsellik, anı değildir, her daim içinde taşıdığın şey anı olabilir mi? ama her daim içinde yaşadığın şey bir anıya dönüşecektir. Gel içinde yaşadığın yerden çık, onu içine al... Ritüelin aslı da budur.


Senaryoda her ilerleyiş bir ritüel biçiminde akmalı. Ne demek bu? 
Mithosun açığa çıkması...

Eskiden geleneklerde her ritüelin bir yaşanmışlık imgesi olurdu. Modernizimle nesnenin bağı İmge'den kesildi. Salt eylemlere, ontolojiden kopuk, metafizikten yoksun sözcüklere dönüştü...

Eskiden her eylem bir duygunun tecellisine göre yapıılırdı. Oysa şimdi eylem, amacına göre yapılıyor. Oysa amaç, senaryoda birdir. 

Bir nesne, bir eylem... Bir yürek, bir kent...

Bir yıldız, bir ağaç... Hepsi birden tek bir amaca hizmet eder: Sevginin Açımlanışına, tıpkı Atatürk'ün de belirttiği gibi sinemanın, politikalarüstü bir düzlemde dünyada sevgiyi ve barışı tesis etmeye çalışması gibi, hikayenin kendinde amacı ne olursa olsun senaryolaşırken hikayenin amacı ikinci plana düşer, her parçalanış asıl plana akar: Bu çözülüştür. Yani senin kafanda hikaye ne kadar açık ve seçik olsa da yazarken bir o kadar muğlak ve kapalı olmalı, son ana dek... Son, gerçek set-up'tır.

Sinematogia için senaryo, şimdinin devinimini değil, şimdinin sınırını resmetmektir. Tıpkı güneşin bir aralıktan yere sızan ışınlarının aksi gibi, resim o bütün süreci kapsar. Peki şimdinin sınırı nerededir? Kendi olduğu anda kendi olmaya son verdiği yerde: İç'te.


Şimdiye geçmişten bakarsan onu dışta değişmez bir kalıpta görürsün. Şimdiye gelecekten bakarsan, onu geçmişte parçalanmış görürsün. Ona İç'ten bakarsan, her sahnenin mutlak bir şimdide yaratılan bir sanat eseri olduğunu idrak edersin.

İşte senarist, İç'ten izler şimdiyi, bu yüzden imgesel zamanda, hüküm onun elindedir.


Sevgiler


KD

Rakim

		: ve görürsün : güneşi
		: doğduğu zaman
		: meyleder
		: mağaradan
		: sağ tarafa
		: ve battığı zaman
		: kenarından geçer
		: sol tarafa
		: ve onlar
		: orta yerdedirler daima