İz sürücüyle hasbihal...
Bir pazar brunch'ından yine merhaba,
İdeal izleyici ne demek? Bugün biraz bunun üzerine sohbet edelim istedim. Çünkü zamanı gelmişti (sanırım). Çünkü araştırdığımız şey ne olursa olsun ancak ereğinde anlam kazanır. Sinemanın da ereği ideal izleyicidir. Bugüne dek, etkin özne olarak ele alındı insan (oynayan insan, konuşan insan, düşünen insan, değiştiren insan vs...) ama ilk kez edildin insan olarak görüyoruz sahnede, izleyici insan. Ama ideal, bu da onu gizil etkin yapıyor.
Bu öyle bir süreç ki, sinema kendi izleyicisini yaratıyor ve sinemada yaratılan karakterler gerçek hayatta dirimsellik buluyorlar ve izleyici insan, sinemada varlaşan öznelere dönüşüyor. Bu da tıpkı M.B. ustanın doğa, insanlaşıyor, dediği şey gibi tüm kültür sinemalaşıyor. Peki sinemalaşmak ne demek?
Sinemalaşmak demek idealleşmek demek.
İdeal kavramına tarihte göz attığımızda gündelik dilde kullandığımız anlamın üstünde bir derinliğe sahip olduğunu ve onu alelade kullanımdan daha zengin bir sıfat olarak kullanıldığını görürüz.
Gündelik dilde ideal olan en uygun olan, kusursuza yakın olan olarak kullanılır. Bu terimin dilde yerleşkesinin tarihsel ve düşünsel izini sürdüğümüzde şunu görürüz ki ideal olan yalnızca uygunluk ve kusursuzluk kavramıyla ilintili değil ama aynı zamanda bir soyutlama edimidir.
En basit anlamıyla birşeyi soyutlamaktan o şeyi çıplak bırakmayı anlarız. Oysa soyutlama, soy kökünden türer, soyuna gitmek, onun kaynaklarına ulaşmak anlamına gelir. Tıpkı bu yanda duran kahvaltı tabağını bir dizi soyutlamaya tabi tuttuğumda doğa'ya ulaşmam gibi. Doğa, kültürün soyutlamasıdır.
Ama aynı şekilde kültüre de doğa'nın soyutlanmasıyla mı ulaşıldı? Hayır, doğa, tözü ve yapısı gereği aynadır. İnsan, ayna karşısında kendine döndü, kendi kaynaklarına gitti ve oradan kültürü çıkardı.
Demek ki doğa, kültürün soyutlaması; kültür, tin'in soyutlamasıdır.
Hadi içelim zuzu!
Hürmetler,
KD
Not: Bir insan kendi kendinin kralı ve efendisi olması için, önce kendi kendinin kulu olmasını öğrenmeli.Çünkü insan kendini efendi sanır, oysa başkasının ondaki tahakkümünü uygulama efendisidir.
Yorumlar
Yorum Gönder