Metin Diriltmesi # 3
İnsanlar, ancak, emelleri, fikirleri teşhis ettrilecek sevk ve idare olunabilir.
Musa, Mısırlıların kamçıları altında inleyen yahudilerin bu tazyik ve esaretten halâstan ibaret olan meyillerinin tecellisâzı oldu.
Napolyon; Avrupa içinde dolaştırdığı kavmin, mahsusatından olan şan-ı askerî mefkûresini tecessüm ve teşahhus ettirdi.
Fikrin hassası da hiçbir itirazın bozamıyacağı bir şekl-i mutlak ile kendi kendisini kabul ettirmektir. Bu ise, fikrin yavaş yavaş hissiyata istihale ederek akideye munkalip olmasıyle mümkündür. Ve böyle olduktan sonradır ki, onu sarsmak için bütün başka mantıkların, başka muhakemelerin hükmü olmaz.
Şimdi; bizim sevk u idare edeceğimiz insanların emelleri, fikirleri, ruhlarında meknuz hassaları nedir? Biz, kumanda edeceğimiz insanların hangi emellerini şahıslanmızda tecelli ve tecessüm ettirerek onların kalblerini, onların itimatlarını kazanacak ve onlara itimat kazandıracağız? Ve onlara manevi kuvvetler ilham vesaitini tayin edeceğiz?
Her halde askerlerimizin ruhunu kazanmak bizim için bir vazife olduğu gibi evvelâ, onlarda bir ruh, bir emel, bir seciye yaratmak da Allah'tan ve Medine-i münevvere'de yatan Cenab-ı Peygamber'den sonra bize teveccüh ediyor.
Eğer bizim seciyemize, hariçten, bizim seciyemizden başka secayadaki müessirler tarafından bir şekil verilmek istenirse, bundan sabit ve muayyen hiçbir şekil, hiçbir netice hasıl olamaz!..
Mustafa Kemal Atatürk
Zabıt ve Kumandan ile Hasbhal
Peki biz hangi kültür kodlarını dirilteceğiz? Lütfen önden buyur.
Musa, Mısırlıların kamçıları altında inleyen yahudilerin bu tazyik ve esaretten halâstan ibaret olan meyillerinin tecellisâzı oldu.
İsa; zamanının nihayetsiz sefaletlerini idrak ve ıstırabat-ı umumiye devrinde âlemde tahakkuk etmeye başlamış olan lüzum-ı şefakatperverî'yi din halinde tercüme ve ifham etmek yolunu bildi.
Napolyon; Avrupa içinde dolaştırdığı kavmin, mahsusatından olan şan-ı askerî mefkûresini tecessüm ve teşahhus ettirdi.
Hülâsa, insanları istediği gibi kullanan kuvvet : Fikirler ve bu fikirleri teşhis ve tamim eden kimselerdir.
Fikrin hassası da hiçbir itirazın bozamıyacağı bir şekl-i mutlak ile kendi kendisini kabul ettirmektir. Bu ise, fikrin yavaş yavaş hissiyata istihale ederek akideye munkalip olmasıyle mümkündür. Ve böyle olduktan sonradır ki, onu sarsmak için bütün başka mantıkların, başka muhakemelerin hükmü olmaz.
Şimdi; bizim sevk u idare edeceğimiz insanların emelleri, fikirleri, ruhlarında meknuz hassaları nedir? Biz, kumanda edeceğimiz insanların hangi emellerini şahıslanmızda tecelli ve tecessüm ettirerek onların kalblerini, onların itimatlarını kazanacak ve onlara itimat kazandıracağız? Ve onlara manevi kuvvetler ilham vesaitini tayin edeceğiz?
Ve insanlarda, ancak, gaye-i hayalînin, mefkûrenin temerküz ettireceği o gayrimer'î hassalara, mer'î vasıtalarla mı hitabedeceğiz?
Her halde askerlerimizin ruhunu kazanmak bizim için bir vazife olduğu gibi evvelâ, onlarda bir ruh, bir emel, bir seciye yaratmak da Allah'tan ve Medine-i münevvere'de yatan Cenab-ı Peygamber'den sonra bize teveccüh ediyor.
Şüphe yok, ki bizim milletimizin seciyesi de bütün seciyeler gibi teâliye, matlup şekle tahavvüle müstaittir. Fakat binefsihi olmak şartiyle!..
Eğer bizim seciyemize, hariçten, bizim seciyemizden başka secayadaki müessirler tarafından bir şekil verilmek istenirse, bundan sabit ve muayyen hiçbir şekil, hiçbir netice hasıl olamaz!..
Mustafa Kemal Atatürk
Zabıt ve Kumandan ile Hasbhal
Peki biz hangi kültür kodlarını dirilteceğiz? Lütfen önden buyur.
Yorumlar
Yorum Gönder