Ölmeden evvel ölmek



Sembolik Dil


Selam iz sürücü,


Sinematogia'nın Sinemanın Mabedi'nde anlatmak istediği konuya geldik: Özgür-İnsan.

“Gençlik özünü gürleştirmelidir” denir. Çok doğru. Sağduyu da bunu onaylar ve yaşamı yüreğinde feth edenler gerçek utku sahibi olarak yüreği ve tini henüz genç olanlardır, tıpkı Büyük İskender gibi... Peki ya yaşamın yüreği yani Us; kendinin feth edilmesini istemekle bir anlamda kendi yokluğunu da amaçlamaz mı? Burayı anlamak özsel önem gerektirir. Düşünce bu noktada derin bir etkinlik (tefekkür) içinde olmalıdır. Başlangıçta salt kendinin tasarımı ile öz kaynağının ışığından beslenemeyen Us, bu yokluktan korkar. Batının korktuğu bugün bu belirli-yokluktur ama bu aynı korku, bilgide ilerlemenin de biricik nedenidir. Çünkü bu ilerleme, tinsel bir kavga üzerine kurulur. Varsayım şudur: “Bilginin başlangıcı Tanrı korkusudur" ve bu korku beni ölümsüz kılar.

§

Bu korku, bilinemezin dışsalından gelen değil ama içsel bir dürtü olmasıdır. Oysa bilinemez bir dürtü salt ansal bir çelişkiden kaynaklanır. Tabii bu yokluktan anlaşılan saltık bir yokoluştur. Öyle bir yokoluş tasarımıdır ki aynı zamanda bir olumsallıktır ve öyle bir saltıklıktır ki gerçekliği henüz saçmasapan dışsal imgelerle (batıl) örtülüdür. Önemli olan bu örtüyü usun gücüyle ve diliyle açmaktır. Böylece Us dışa saldırır, uzayı feth etmeye yönelir. Her biri boş ve beyhude arayışlardır bütün bunlar çünkü iç dışla doymaz, ne de dış, iç ile belirli bir ayırım içindedir. Bir bardak düşün ki dışı iç, içi dış ve asla su içilemiyor. Su içmek için kavramındaki olgunun edimselleşmesi gerekir. Nedir bu edimsellik? Dışı iç, içi dış yapmak mı? Peki nasıl? Gençlik geçip gittiğinde tıpkı yüreğin ritmi gibi zamanı gelip içine kapandığında Tin, içinde koca bir boşluk deneyimler/görür, hele ki gençken tüm enerjisini dışa yöneltmişse -ki siyaset dışa yönelmenin zirvesidir- içeride artık besleneceği bir nimet kalmaz. Bu kez içte bulamadığı doyumu dıştaki istek nesnelerinde arayacaktır, içsel dürtülerini beslemek için bir hayvan gibi ama terbiye edilmemiş, töreden yoksun bir hayvan olarak, arzu, emel ve tutkunun apansız pençesinde heba olup gidecektir. 

Anarşizm. 
Gençliğin heba gittiğini görmek yaşlıları üzer ve bu yüzden yaşlılarda gençlere yönelik her zaman bir umut, bir ışık vardır, çünkü gençlik kendi içinde tinselliği üretebilme olanağını kendi içinde taşır, buna karşın yaşlılık ertelenmiş bir gelecektir ya da hiç olmayacak gibidir ve kuşkusuz şimdide de yoktur. Doğru. Edimsel olduğunda bile ölüm gelmeden yaşlılığa teslim olunmaz. Ama yaşlılık ne kadar ertelenirse ertelensin gelecektir. Bu zamansal boşluk, yaşlılık dönemlerinde insanın kendini daha fazla bilgiye ve bilgeliğe adamasına neden olur, e.d. yitirdiği gençliği arar. Yaşlılık bu bağlamda ölümden giderek uzaklaşmadır. Gençlik ise umudu istemez, ölüme daha yakındır. Şimdi ve burada istediklerin açığa çıkarmak ve onunla hemen yüzleşmek ister, ölümle burun burunadır.

§

Gençlik özgürlüğün coştuğu dönemdir. Bu yüzden gençlik değerli bir dönemdir, çünkü olumsuzdur. (Nedense olumsuzun değeri bir tek felsefede göz ardı edilmiyor.) Gençliğin ateşli yüreği ve güçlü tini, henüz dirimselken kendini özünü gürleştirmeye, felsefeye vermesi toplumun duyuncu ve nesnel üretimleri adına önemlidir. Gnostiklerin belirttiği ölümü yenmek özsel olarak budur, bir ölmeden evvel ölmek deneyimi ki, bir taraftan da kendini değersizleştirerek, şöyle denir: “Gençlik değersizdir”; doğru - çünkü geçicidir ve kendinde sağlam değildir, içinde dışı tüketmektir. Bugün görüyoruz; gençliğin geneli düşünce üretiminden uzak ve felsefeye soğuk bakıyor, bilişsel olgulara ise duyarsız kalıyor. Özüyle güreşmek yerine eğlenceye çekiliyor, nefsiyle güreşmektense ona teslim oluyor. Kuşkusuz nefs, onunla güreşmek isteyenden ve ona iye olandan daha eski, daha deneyimli ve daha güçlüdür, çünkü kirlenmiş kolektif tindir ya da anti-Tin olarak hepimize içsel Ben’in kör gözüdür. Erdemle aynı yaşta ve aynı ırktandır. Tanrısallıkla özdeş belirlenimdir ve ebedi mühlet verilendir. Tanrısal bilginin hilesi – kavram kendini açılımlarında kendi olarak sürdürürken- ya da Anti-Tin, Mutlak Tin'e aşık olur, ama onda henüz Tin olduğu için hala karşıtıdır ve yitmedikçe huzur bulamaz.


Geçici olanı görüyor musun?
devam edecek...

Yorumlar

  1. Devamında gökten 3 elma düşebilir, biri imgeye, biri gençliğe, biri de ölümsüzlüğe...
    sence?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar