Sinematogia'nın Metinsel Oyuncakları - 1. Bölüm
Zekayettin Abinin Keşifleri
by Feta"Zekayettin Abi'nin Tele-Vizyonları" Zekayettin nedir? "Zeka Yettin!" anlamına gelebilir, "Zeka ye Tin!" anlamına gelebilir, "Zeka yeddin" olabilir, pek çok spekülatif mana var bu isimde!
Makarat
Mukaddime
Makarat, en
güzel isimlere sahip Mekri İlahi’nin engin rahmetine sığınarak mizahi bir dille
kaleme aldığım hayal mahsulü manevi cihazların icatlarının kitabıdır. Bu
kitapta ismi geçen ve icatların sahibi olarak zikredilen zat, Zekayettin adında
nevi şahsına münhasır bir kişilik olup aslen beşeriyeti temsil eder. Teşbihte
hata olmaz derler ya, Zekayettin abi de zeka olarak hayli ileri hayali bir mertebededir.
Ama bir mertebe vardır ki oraya geçmek zordur. Ancak Allah isterse… İnşallah,
maşallah, eyvallah hu…
Dünyanın en
değerli varlığı insandır ve O, her şeyin ölçüsüdür. Sufiler bunun
bilincinde olarak yaşamış, çevrelerini aydınlatmış ilim ve irfan sahibi
bilgelerdir. Amma velakin bugün dünyaya hakim olan, kadim sufilerin o az önce
sözünü ettiğim yüce insan sevgisi değil, akıl ve insan nefretidir. Ben de değerli
sufilerin engin dünyalarından ilham alarak insanlığa hayır ve sulh getireceğini
düşündüğüm “icatlar kitabı”nı kaleme aldım. Dilerim ki manevi cihazlarımız
artar.
Zeka eşya
yapar, zihin ona isim koyar. Zekayettin eşyayı yaptı, ben de Adem babayı örnek
alıp her bir icadına birer isim verdim.
Sürçi lisan
ettiysem affola.
Zekayettin
nedir?
"Zeka
yettin!" manasında olup dünyada her türlü hile, savaş ve
düşmanlık icad eden zekanın bu sivri gidişatına bir dur demek manasına gelir.
“Zeka ye Tin” manasına da gelir, ki onun Tin’e yükselmesi için Tin’den pay
almasına işaret eder. Ya da "Zekayeddin" de denir ki Zeka’nın
maneviyat yoluna ve onun zeki sülbüne delalet eder. Bunlara benzer pek çok
spek-ül’atif mana gizlidir bu isimde! Her birinin mealini vermeye kalkışırsak
yolda kalırız. İyisi mi biz onu şimdilik bu üç manada kabul edip yolumuza
kaldığımız yerden devam edelim. Ne de olsa nuru ilahinin hakkı üçtür.
Zekayettin
kimdir?
Zeka'dan
Tin'e yükselirken ilahi bir kaza sonucu esfeli safilin mertebesine düşüp bu
seyrinde şahit olduğu lemaatlariyla ölümlü hayatını endam ettirmeye mahkum
olmuş bir zatı alidir.
Neden "abi"?
Çün tabiat
ana ile tin babamızın izdivacından doğan ilk veleddir, bu yüzden hepimizin
hamisi ve ağabeyidir.
Peki vizyon nedir?
Bu zat,
lahut aleminde müşahade ettiklerinin nasut aleminde parçalara ayrılmış olarak
müşahade etti ve her birinin icadının bu alemde de mümkün olduğunu şuhut
aleminde idrak edip onları tekrar icat etmeye niyet etti. Ammavelakin Zeka,
Zihin'den farklıdır, ki bu yüzden eşyayı kendi başına icad edemedi ama
müşahedelerini "Makarat"* adlı eserinde kelam ilmiyle topladı ki
müstakbel mucidlere yol göstersin.
* Makarat: Arapça Mekir; oyun kuran, plan
kuran anlamına gelir. Türkçemiz’deki Makara ismi ise ipimsi şeylerin etrafına
sarılarak toplandığı bir alet olup, pek muhtemel kadim icatlardandır.
Aynı zamanda gizleyerek konuşma, dalga geçme, şaka yapma gibi argo anlamları
vardır. Makarat, bir tafsilat olup vücud, ruh ve nefs alemlerinde tecellisi
vardır.
Makarat
Başlangıçta
bu mevzuu üzerine bir iki kelam edelim. Pes. O şanı yüce insanla mühürlenmiş
ruh, öyle yükseldi ki, ilahi sırra vakıf oldu; nedir o ilahi sır diyeceksin?
Hepsini anda unuttu. Çünkü ilahi bir kaza sonucu, ahseni takvimken esfeli
safilin oldu, ne görüp işittiyse sır oldu amma algısı saf şuhut iken,
bildikleriyle nasut alemine mahkum oldu. Bir zaman sonra bazı şeyler hatırladı.
Böylece bu alemde seyrettiklerini, tevhid alemine benzer buldu, daha doğrusu
onları teşbihen ve mealen hatırladı. Ancak burada her şey şirkteydi, tevhidden
uzaktı, ikilikteydi. Ve bir zaman daha geçti, kesret aleminde parça parça
eşyanın aslında mülkte bir bütün olarak mevcud olduklarını idrak edip tefsir
etti. Ve gönül gözü gördü ki icad denen şey aslında tevhide öykünmekti; tefhim
de bu demekti.
Ve zamanla öyle
şeyler hatırladı ki, mevcud her şey, zati aslında icad olunmuştu ve
birbiriyle alakasız gibi görünse de şeyler zati aslında o icad olunan şeyin ta
kendisiydi. Buna "Mekir" dedi. Çünkü nefsine bakanı kandırıyordu.
Makarat, bu
mekir istilahatına göre tafsil edilen icadların tefsirli toplamıdır. İmdi tek
tek hatırladığı her icadı manalarıyla satır satır yazdı. Dedi ki: "Belki
birilerine faydalı olur. Çünkü her şeyi bilen o Mekri İlahi’dir. Rıza da Sabır
da O’ndandır."
Pes. Makarat
üç bölümden oluşur:
1- Aletlerin
icadını ihata eder. Buradaki icatlar hayal aleminde tezahür ederler.
2- Hallerin
icadını ihata eder. Buradakiler ruh aleminde tezahür ederler.
3-
Sebeplerin icadını ihata eder. Buradakiler fark aleminde tezahür ederler.
Her bir
bölümün tezahür adedi 33’tür. Bu da tesbih rakamıdır. Neden tesbih rakamıdır
diye sorma. Soracaksan da bu sualin cevabını kendin bul, kendin iste. Rahmanın
katında bitmez tükenmez bir hazine var. Niyetin eğer hüsnü kabilinden ise o
vakit her icadını, halini ve sebebini Tesbih’e göre ayar edersin. Neden diye
sorma onda çok hikmetler gizlidir.
İlk 33 icad
tenzihe işaret eder ki Sübhanallah babından olup külli aletler mucidin
muhayalesine bağlıdır.
İkinci 33
icad teşbihe ibaret eder ki Elhamdülillah babından olup külli haller
mucidin mukayesesine bağlıdır.
Sonuncu 33
tevhide işaret imaret eder ki Allahü Ekber babından olup külli sebepler
mucidin mukarebesine bağlıdır.
Ve ey zahid!
Bil ki mucid, Allah’ın güzel isimlerindendir ve icad eden sen değil ama
Zatı pek yüce olandır. Sen sadece bir vasıtasın.
Görüldüğü üzere
işaret, ibaret ve imaret lafzı kullanıldı. Her biri için işaret
denebilirdi ama o zaman halkı tan etmiş,
hakkı setreylemiş olurduk, ki şeytaniyetle aynı şeydir. Ya da
her biri için ibaret denilseydi, o halde nefse zulmeylemiş, hakkı ifşa etmiş
olurduk ki, Fravunlukla aynı şeydir. Ve eğer her biri için imaret denilseydi, o
vakit enelhakk davasının sancağı çekilmiş olunurdu ki küfür, cehiyl ve zulüm
bir arada tecelli ederdi, ve bunun 3 ismi vardır, Hamanlık, Nemrunluk ve
Karunluk. Allah bizi tüm bu bengi sıfatlardan uzak eylesin, bizi kendi güzel
ahlakıyla ahlaklandırsın. Onun ahlakı ne güzeldir.
Velevki
menzile ilerlerken ikisi küçük ve biri büyük olmak üzere 3 imamı vardır
tesbihin. İmamı Azam ile bu Makarat’tan çıkılır vesselam.
Sende iste,
sende çık…
İşbu bu
Makarat’tan maksat, Hakikat denen mefhumun peşine takılanlar için mizahi bir
kapı açmak;, tecelli alemlerinin tevili, tevhidi ve tefhimine dair ipuçları
vermektir. Hem okura hem bize, nasbimiz neyse onu alalım. Maksat Makara’da
takılıp kalmak değil, ondan sıyrılmak ve Makirullah ile ayrılan yolu bir
etmektir. Yol birdir evelallah. İnşallah, maşallah, eyvallah hu...
Her şeyi
kapsayan ve her şeyde kapsanan ve her şeyi bir plan ile kurup, idare ve sevk
edip nizam ve nüzur eden Mekri İlahi’nin en güzel ismi ve izni ile başlıyorum
Makarat’a Bismillah...
Birinci
Bab
ALETLERİN
İCADI
Hepsi
"pes" * teviline göre aşağıda tek tek yazılmıştır.
1. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, harfleri renklere; renkleri seslere; sesleri
kokulara; kokuları tatlara dönüştürür. İşbu aletin adı,
"el-harmanülmeşhud"dur.
2. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, içine yerleştirilen her hane yerçekiminden
kurtulup semada balon gibi süzülür. İşbu aletin adı,
"el-beytültayyir"dir.
3. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, içine koyduğun eşyanın zerrelerini (atomlarını)
notalara dönüştürür ve Arabi müzik dinleriz. İşbu aletin adı,
"el-tevhidiseda"dır.
4. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, dilediğin yerdeki sesleri tıpkı radyo dinler gibi
dinlersin. İşbu aletin adı, "el-haşrünseda"dır.
5. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, faaliyetlerin artı değer kazanır ve her biri sana
bir hizmet olarak rücu eder. İşbu aletin adı,
"el-hasılayıamel"dir.
6. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, her derde devadır. İşbu aletin adı,
"el-şifaülkülli"dir.
7. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, rüyetlerin resimleri çizilir. İşbu aletin adı,
"el-resimülrüya"dır.
8. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, nas’ın suç işlerkenki hali yakalanıp mahkum
edilir. İşbu aletin adı, "el-mahbusülsıfat"tır.
9. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, dairevi olarak her manzara seyredilir. İşbu
aletin adı, "el-kürreyibatın"dır.
10. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, keserken biçer, biçerken keser. İşbu aletin adı,
"el-zülfikar"dır.
11. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, manyetik bir dalga senin çevreni hare gibi sarar
ve seni her türlü ifritten korur. İşbu aletin adı,
"el-libasülhare"dir.
12. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, içine ne koyarsan koy dolmaz, ne koyarsan koy
alır. İşbu aletin adı, "el-amakısema"dır.
13. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, doğarken bebeğin göbeğine yerleştirilir. Bebek
büyüdükçe, yediği herşeyin bilgisi yazılır. İşbu aletin adı,
"el-defterülnema"dır.
14. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, kuyu kazar sonra o kuyuyu ters yüz edip kule inşa
eder. İşbu aletin adı, "el-aksülkamer"dir.
15. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, can yakmadan kesiği lehim eder. İşbu aletin adı,
"el-zevkülehem"dir.
16. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, sen konuştukça kalem kendi nefsinden yazar. İşbu
aletin adı, "el-nunvelkalem"dir.
17. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, vücud harını istenilen dereceye ayarlar. İşbu
aletin adı, "el-harülsabite"dir.
18. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, hayvanların ve nefs ve natıka sahibi her mahlukun
dilini kendi diline çevirir. İşbu aletin adı, "el-lugatümhayvan"dır.
19. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, bulutların arasında münasebetten doğan elektriği
enerji toplarına dönüştürerek gece gündüz tabii lambalar oluşturur. İşbu aletin
adı, "el-lambayıburuc"dur.
20. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, çevrende duran her şeyin sendeki algısını
dilediğin gibi değiştirebilir. İşbu aletin adı, "el-mahallihassa"dır.
21. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, sayfaları boş olan kitaba parmak sinir uçlarından
genetik kodlaman yazılır. İşbu aletin adı, "el-falivücud"dur.
22. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, kişi onu kafasına şapka gibi giyer, hayal
kurduğunda hayalleri üç boyutlu olarak zahirde seyredilir. İşbu aletin adı,
"el-heykelülhayal"dir.
23. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, onu taktığın organ dile gelip senin lisanında
konuşur, meramını anlatır. İşbu aletin adı, "el-lafülaza"dır.
24. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, bir şeye temas ettiğinde sana o şeyin kaynağını
resmeder. İşbu aletin adı, "el-rücuülaslı"dır.
25. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, ona bir kelimeyi okuttuğunda, sana o kelimenin
terfilerine göre tevilini yapar. İşbu aletin adı,
"el-tevilikelam"dır.
26. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, şey’lerin molekülleri barkod gibi okunur. İşbu
aletin adı, "el-maliküleşya"dır.
27. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, onun bulunuduğu ortamda insanın hiç uykusu
gelmez. İşbu aletin adı, "el-sakineyiruh"dur.
28. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, kemer gibi beline taktığında nefsinin isteklerine
son verir. İşbu aletin adı, "el-emmareyinefs"dir.
29. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, o aletin üreteceği her nesne canlanır ve sahibine
bağlanır. İşbu aletin adı, "el-insüvedd"dir.
30. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, onun içine giren çok uzak mesafelere ışınlanır,
ama aslı sabit kalır, sureti gider. İşbu aletin adı,
"el-tayyimekan"dır.
31. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, cüzdanda kimlik kartı gibi taşınır ve işlenen her
eylemin hesabı oraya kayıt edilir. İşbu aletin adı,
"el-hesabülefal"dir.
32. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, ona ne sorulursa sorulsun, hakkıyla cevap verir.
İşbu aletin adı, "el-hazırülcevap"tır.
33. Pes.
Öyle bir alet icad olundu ki, eldiven gibi giyilir ve kişinin ahlakı, dokunduğu
şeyin sıfatına bürünür. İşbu aletin adı, "el-eşkalişekil"dir.
Ey bu eseri Zihniyle okuyan kişi;
Ey bu eseri Zihniyle okuyan kişi;
"Aletlerin
İcadı" adı altında birinci bölümde toplanan tecelliyi teferruatlı
olarak okudun. Hayal aleminde tezahür eden bu icatlar, asıllarına göre ayanı
sabitede mevcut olup, kadimdir, ahadiyet aleminde gizlenmiştir. Akıl, ceberrut
aleminde onları tevhide getirirse, buna "Makaratülharf" denir.
Akıl ki eğer
onları meleküt aleminde tevhide getirise buna "Makaratülkelime";
yok eğer nasut aleminde onları tevhide getirirse buna
"Makaratülcümle" denir.
Harfler bir
araya gelerek kelimeyi, kelimeler bir araya gelerek cümleyi, cümleler bir araya
gelerek alemi, alemler bir araya gelerek insanı meydana getirir.
Her alem
ayrı birer fasıladır. Nasip olursa kapılar açılır, makara
sarılır...
* Pes: Makarat’ta her icadın manasına
girerken neden "pes" ile başlandığını sorabilirsin. Çünkü aynadaki
akis, aynanın önündeki asıl olan ne yaparsa onu izler, akis aslına teslimdir.
Bizler de mukadderata teslim olmuş bir halde konuştuğumuzdan, "pes"
ile başladım cümlelere...
İkinci
Bab
HALLERİN
İCADI
"Pes"
tevhidine göre aşağıda tek tek yazılmıştır.
1. Pes.
Öyle bir hal icad olundu ki sevginin tatlısı tecelli etti mi sinekler üşüşür,
kovalasan gitmez, katletmeye kalkışsan kalbinden şefkat zuhur eder. İşbu hale
"el-veddülvızvız” adı verilir.
2. Pes.
Öyle bir hal icad olundu ki fitne ile kösnü evlense anca böyle veled doğurur;
sevdiğine kuyu kazar, sevdiği kuyuya düştükçe aşkının ateşi harlanır. İşbu hale
“el-meşkülcinn” adı verilir.
3. Pes.
Öyle bir hal icad olundu ki kibarlıktan tacı yükselir, yükseldikçe zalim olur,
zalimlikten kör olur, körlükten sakar olur. İşbu hale “el-sakarülkibar” adı
verilir.
4. Pes.
Öyle bir hal icad olundu ki kalpte bir istek oluştu mu zıddı vuku bulur velevki
bu zıddı ile o istek yine gıdalanır ve kalp hoşnut olur. İşbu hale dayı
“el-zıddülvuku” adı verilir.
5. Pes.
Öyle bir hal icad olundu ki dimağda bir zevk hasıl olur ve zevkin sebebi ahir
zamanda meydana gelir. İşba hale “el-zevkülahir” adı verilir.
6. Pes.
Öyle bir hal icad olundu ki akıl kaşınmaya başlar ve kısa bir müddet idrak
çanağı kırılarak hafsala genişler. İşba hale “el-muhitülhafsal” adı
verilir.
7. Pes.
Öyle bir hal icad olundu ki hased ile hikmet birleşir ve hatırlama kabiliyeti
güçlenir. İşbu hale “el-hakimetülhatıra” adı verilir.
8. Pes.
Öyle bir hal icad olundu ki hafsala genişler, karşı tarafla konuşmadan meram
iletilir. İşbu hale “el-latifunkelam” adı verilir.
9. Pes.
Öyle bir hal icad olundu ki iki yüzlülük ve şefkatın izdivacından bir hülle
dostluğu zuhur eder. İşbu hale “el-verliülhülle” adı verilir.
10. Pes.
Öyle bir hal icad olundu ki kış vakti terlenir, yaz vakti üşünür. İşbu hale
“el-biseyülezdat” adı verilir.
11. Pes.
Öyle bir hal icad olundu ki konuşurken susar, susarken konuşur. İşbu hale
“el-şuhudülezdat” adı verilir.
12. Pes.
Öyle bir hal icad olundu ki söz söylendiği anda o sözün bulunduğu mekanı sarar.
İşbu hale “el-kelamülhal” adı verilir.
13. Pes.
Öyle bir hal icad olundu ki söz söylendiği anda o sözü işiteni sarar. İşbu hale
“el-kelamullah” adı verilir.
14. Pes.
Öyle bir hal icad olundu ki her neden söz ediliyorsa o şey vücud bulur. İşbu
hale “el-mevcudülhulk” adı verilir.
15. Pes.
Öyle bir hal icad olundu ki cinlerin perdesi kalkar, görünür olurlar. İşbu hale
“el-seyrülcinn” adı verilir.
16. Pes.
Öyle bir hal icad olundu ki her mahlukun dilinden anlar. İşbu hale
“el-mantukeltayr” adı verilir.
17. Pes.
Öyle bir hal icad olundu ki başkasıyla münasebete girdiğinde ünsiyet ettiğine
de bulaşır. İşbu hale “el-sadırülhal” adı verilir.
18. Pes.
Öyle bir hal icad olundu ki kişiyi ölmeden evvel öldürür. İşbu hale
“el-mevtülnefs” adı verilir.
19. Pes.
Öyle bir hal icad olundu ki çirkini güzel gösterir. İşbu hale
“el-hüsnüşen” adı verilir.
20. Pes.
Öyle bir hal icad olundu ki kişiyi sarar, ona bir ev olur. Ol kişi nereye
gitse o hal onun evi olur. İşbu hale “el-” adı verilir.
21-33 arası kayıp!
Üçüncü
Bab
SEBEPLERİN
İCADI
"Pes"
tefhimine göre aşağıda tek tek yazılmıştır.
1. Pes.
Öyle bir sebep icad olundu ki birini suçundan ötürü affedersen o suçu işlememiş
gibi olur, hem sen hem o, bu suçun hatıratından uzak olursun. İşbu sebebe
"el-affülmazi” adı verilir.
2. Pes.
Öyle bir sebep icad olundu ki bir çiçeği seversen tüm çiçekler o sevgiden
gıdalanır. İşbu sebebe “el-aşkülcann” adı verilir.
3. Pes.
Öyle bir sebep icad olundu ki bir kelimeyi tersten okuduğunda o kelimenin
manası neyse onun zıddı hasıl olur. İşbu sebebe “el-tersülkelam” adı verilir.
4. Pes.
Öyle bir sebep icad olundu ki var dedin mi var, yok dedin mi yok olur.
İşbu sebebe “el-mevcudüladem” adı verilir.
5. Pes.
Öyle bir sebep icad olundu ki karar verdin mi hayırlı bir işe, tüm kainat
hizmetçi kesilir sana. İşbu sebebe “el-hayrülkevn” adı verilir.
6. Pes.
Öyle bir sebep icad olundu ki her hayvan nefsani hastalıklara şifadır. İşbu
sebebe “el-nefsişifa” adı verilir.
7. Pes.
Öyle bir sebep icad olundu ki iyilik kötülük doğurur, kötülük iyilik doğurur.
İşbu sebebe “el-hayriveşerrülhikem” adı verilir.
8. Pes.
Öyle bir sebep icad olundu ki cam kırılınca taş atar. İşbu hale
“el-sebebülhayr” adı verilir.
9-33 arası kayıp!
KD
bitti, öyle bir hal icad olundu ki
YanıtlaSilseni ben, beni sen etti, işbu hale "eleynelnehu" adı verildi.
Bu yazının tavrına bayıldım...
YanıtlaSilöyle bir hal icad olundu ki, iki insan tokalaştığında iki nehir birleşir. İşbu icada elnehrülmusafaha denir.
Sil"eleynelnehu"
YanıtlaSilseviyorum bu verilen adı
eleynelnehu
YanıtlaSil