Senaryo Danışmanı

EPİSTEMİK BİR SENARYO DANIŞMANI OLARAK NE YAPIYORUM?

Aklınızdaki bir hikayeyi, bir kavramı, bir imgeyi, 
Senaryo bağlamında alt şablonlarını oluşturacak şekilde;
- Karakterler
- Replikler
- Olaylar
- Öykü
- Sahneler
- Dramatik yapı bağlamında analiz ediyor, yazıyor, güncelliyorum ve yapılandırıyorum.


SENARYO DOKTORLUĞU
Kafanızdaki bir hikayeyi ya da senaryoyu, sinema dili ve sinematografi bağlamında inceliyor, ideale yakın bir imge-simge-yapı bütünlüğüne sahip olup olmadığının raporunu hazırlıyorum. 

YAZIM DANIŞMANLIĞI
Kafanızdaki bir hikayeyi senaryoya ve film diline çeviriyorum.


YENİDEN YAZMA
Elinizdeki bir senaryoyu yeniden yazıyor, edit ediyor, güncelliyor ve istenen bir formata taşıyorum.


FENMONEOLOJİK KATKI
Senaryonuzun izleyici ile kahramanı buluşturacak alt şablonlar hazırlıyorum.

Bana ulaşmak isterseniz: kaandemirdoven@hotmail.com ya da mesai saatleri içinde + 90 542 564 02 43 no'lu telefonu arayabilirsiniz.

Teşekkürler
Kaan Demirdöven


Önemli olan bozum! 


Bozum, sıradan anlığın anladığı biçimiyle bozmak değil, çünkü sıradan anlık için örneğin okuduğu bir kitap bitmiş bir kitaptır ve onu bozmak demek, onu tahrip veya tahrif etmektir, oysa her tahrif ve bozum işlemi, yapının bitmemişliğinin de göstergesidir ve her bozum ile yapı yeniden başlar. 



Metnin Fenomenoloji:  Senaryo Danışmanı Gözlüğü

Nasıl...


Benim önüme bir senaryo geldiğinde o metni bir Golem olarak ele alırım ve onun bilinçdışına nüfuz edecek köksaplarının peşine düşerim. Benim için sen, henüz bitmemiş bir öyküsün, derim. benim için, bu yüzden öykünü düzeltemem ama onu koşullandırabilirim. Çünkü ben bir senaryo editörü değilim, fakat bir fenomenolojik danışmanım.



200.000

Bakış açıma şöyle bir örnek verebilirim: 

Henüz erken...

Lakin sen biraz bizim sektörde neler olup bitiyor bir göz atıver: Senaryo yazarı 

Ama öncesinde senle bir şey paylaşmak isterim. Funda Masdar, TÜRK SİNEMASINDA ORHAN KEMAL UYARLAMALARI: YEDİ ÖRNEK başlıklı doktora tezi çalışmasına Sinemanın Simyası'nı kaynakça olarak kullanmış. Çok sevindim. Kendisine teşekkür ederim.

Ayrıca nette bir değerlendirme buldum: Mit, sinema ve kent ilişkisi üzerine:


BİR MİTİN İKİ UCU: KENT VE SİNEMA

by. G.K.

Mit; insan tarihinden bu zamana dek anlatılan; dinsel ve mitolojik hikayeler, masallar, düşler ve öyküler içinden simgeler aracılığı ile “varoluşu” araştırır, betimler. İnsanı, bedeni, karakteri, algıları, davranış ve tutumları üzerinde yoğurarak; tanrısallaştırırken; bu abartılmış özellikleri simgesel olarak varlığı kutsar. Bu simgesel dokular içindeki örtük bir düşünüşün-sanatın ürünü olan kentler tanrılarını kaybetmeye başladığında, mit içinde simgelere boğulup artık mitin ardı görünmez olduğunda; sinema vücuda gelir. Varoluşun, uzak bir diyarda, belirsiz bir zamanda gerçekleşen bir ütopya bir mitten ibaret değil; “tam şu anda ve burada” bulunan ve olmakta olan şey olduğunu gösterir. Bu anlamda kent-mimari ve sinemanın birlikteliği; gelişimlerinde yalnızca görsel, biçimsel ve teknik anlamda değil; tinsel ve anlamsal olarak da, birbirine dokunmaktan öte birbiri içine sızarak gerçekleşmeye başlar. Bu bağlamda çalışma içinde bir mitin iki ucu olarak kent ve sinema; anlama ve bilme durumu, varoluş düzlemleri ve bu varoluşun çözümlenerek anlam bulması; mitin açımlanarak iletişimsel eylemde bulunması kapsamında incelenmiştir.


İyi seyirler.


Yorumlar

  1. Sevgili Fenomenolojik Danışman,
    Dün gece Carl Jung'u gördüm uyanık rüyamda, sonrasını hatırlamıyorum.
    Acaba metinler üzerindeki çalışmaları insanlar üzerinde de yapabiliyor musunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayır elbette, lakin kendini 'Metin'de inşaa edersen yapabilirim.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar