Alfa-Omega
Bir keşfimi sizinle paylaşmak istiyorum. Başarılı her film hangi imajla açılış yapıyorsa (ilk 15 saniye içinde) film, o imajın dillenmesi (tag'leme/etiketleme) ile son buluyor. Bu baş ve son buluşmasını, kuşkusuz bir filmin bilinçdışı'na açılan vitrini olarak da görebiliriz ya da bu baş-son buluşması ile izleyiciye filmin alt şablonlarına girebilme anahtarı da veriliyor olabilir. Bir filmin özsel mührü gibi... Bu mühür, aynı zamanda diğer filmlerden de farkını ortaya koyan has sıfatı oluyor. Tabi baş ve son buluşması için de ara bölümün bu buluşmaya zemin hazırlaması, olay örgülerini bu buluşma için tasarlamış olması gerekiyor.
Bunu ortaya hakkıyla koyan her film başarılı olmaya mahkumdur.
4 katmanlı bir yazım türü, kübik metin diyorum. |
Örneğin (1976) Rocky filminin açılış sahnesi: Kamera ile yukarı çekim, bir binanın içi, tavanda Agaphe freskine odaklanıyor, fresk, yıkık dökük, kamera aşağıya iniyor yavaş yavaş, kirli, pis, bakımsız bir kilisede olduğumuz anlıyoruz. Zil sesi... Kalabalık... İki amatör boksör üç kuruşa boks maçı yapıyor tam ortada. Arkadaki pankartta "Yeniden Doğum Anonim Şirketi bu maça sponsor olmuştur" yazıyor İngilizce) Dövüşenlerden biri Rocky.... Diğeri Hergele Yahuda.... Filmin sonu şöyle bitiyor: Apollo (zeka ve savaş tanrısı, Roma) ve Rocky (kilisemi bu taşın üzerine inşa edeceğim, Havari Petrus) maç yaparlar, ölümüne bir maçtır ve son roundda (13. raound) Apollo kazanır. Ama halkın gözünde Rocky kazanmıştır, çünkü onun bütün darbelerine karşı yıkılmamıştır, herkes Rocky Rocky diye bağırır. Çünkü Rocky, halkın umududur (Pauly), sevgilisidir (Adrian) ve inancıdır (Mickey)... Bu isimler tesadüfen seçişmiş isimler değil. Örneğin, yan karakterin adı Pauli ise, film boyunca bu karakter üzerinden tarihte tanıdığımız Pauli'nin bir yorumuna tanık oluyoruz. Ayşı şey Adrian için de geçerli, Adrian adeta, Rocky'nin örtüsü... Mickey ya da Micheal, Rocky'nin koruyucu meleği. Bu yüzden filminizin kahramanı bu metarforik anlayış üzerine kurulmalı... "Karakterlerin imgeleri, isimleridir..."
Ve eğer yeni karakterler ekleyeceksek, bu bağlamda isimlendirmeler yapmalıyız.
Rocky'e dönersek, bu üç karakter, Rocky'nin 3 ana özelliğidir: bu üç ana özellik aynı zamanda 3 kırılma noktasıdır da. Rocky, sevdikleri için kendini heba eder, kanlar içindedir, son karede mikrofonlar kendisine uzandığında: o, iki kez "Adrian Adrian" diye bağırır ve "seni seviyorum" der. Filmin son cümlesi budur: "Seni seviyorum!" Evet, film ideal bir şekilde etiketlenmiştir çünkü ilk imaj (agaphe), sonda dillenmiştir ve arada bu iki buluşmanın bedeli ödenmiştir: "Benim sizi sevdiğim gibi sevin! Etim ve kanım..."
Agaphe = ilahi sevgi (Adrian: Latince Hadira: Gece - Arapça, gece: Leyl - "Nur, karanlıkta parlar."
Avatar filmine bakalım:
1- zahirde mitolojik bir hikaye (pathos) var. Göstergesinde iletilen ne varsa...
2- zahirde olup bitenin hemen altında: amerikalıların yerlilerle savaşı hikayesine gönderme yapılıyor (logos).
3- bu göndermeyi yapan gösteren ise: bir ruhun öz avatarına yolculuğunu (epos) görüyoruz.
4- ve hepsinin altında yatan ana şablonsa: arketipler arası (mithos) ilişkiler serimleniyor.
* Metinlerarası bağ kurmak aslında tam da bir Metin içinde kendi alt metinleri arasında bağ kurmak demek ?
Yani bu film dört farklı şekilde bir metin okumasına tabii tutulabiliyor. Bunu her filmde yapamıyoruz diyebiliriz ama yazmanın doğası gereği, belki her yazı için bu 4 katman geçerli. Bilemiyorum.
Ama şu bir gerçek ki "4 katmanlı bir film" (Heidegger 4 Katmanlı Dünya, Ezeikel'in Düşü) herkesi yakalıyor, 15 yaşındaki çocuk da etkileniyor filmden, 60 yaşındaki amcada... Bilen de, bilmeyen de ilişki kurabiliyor.
Öykünüzün imaja dayalı sembolik sahneleri ve birbirleriyle metinlerarası bağlar kurabilen alt katmanları olmalı...
Sevgiler
KD -.
İlgini çekeceğini düşündüğüm diğer yazılar:
- Kübik yazım
- Olanaksızın olanağı
- Esatiri evvelyn
- Ultra stabil öyküleme
İzleyici merak ve sessizlikte oyunun devamını bekler.
YanıtlaSil