Kırmızı Akıl Hikayesi



bir Akıl Durumu olarak Kırmızı

-Dedi: Yedi şey. Evvel vatanımız olan Kaf dağı, ikincisi geceyi aydınlatan Cevher, üçüncüsü Tuba ağacı, dördüncüsü on iki alem, beşincisi Davut’un zırhı, altıncısı Cevher kılıcı, yedincisi Hayat kaynağı.
-Dedim: Bana bunları anlat.
-Dedi: Evvel Kaf dağı dünyanın etrafını çevreledi. O on iki dağdan oluşur ve sen sınırlamalarından, bentlerinden kurtulursan oraya varırsın. Zaten seni oradan getirdiler. (Yine) Olan her şeyin ilk haline döndüğü yerdir orası.
-Sordum: Peki ben oraya nasıl gideyim?
-Dedi: Yolu zorludur. Önce önüne iki dağ çıkar Kaf dağından. Biri sıcak iklimli öbürü soğuk. Orada sıcaklığın ve soğukluğun haddi yoktur.
-Dedim: Bu kolay olur, sıcak iklimleri kışın ve soğuk iklimleri yazın geçerim.
-Dedi: Hata edersin. O ülkede hava hiçbir mevsimde sefere uygun değildir.
-Sordum: Bu dağın mesafesi ne kadardır?
-Dedi: Öyle ki başladığın birinci yere (ilk makama) ulaşabilirsin. Öyle ki bir ucu bir noktada açık bir pergel hareket ettirildiğinde aynı noktaya ulaşır ya! Buda öyledir.
-Dedim: Bu dağ delinmez mi ve açılan delikten geçilmez mi?
-Dedi: Buda mümkün değil. Ama istidadı (yeteneği) olan herkes delmeye gerek kalmadan bir anda burayı aşabilir. Belesen yağı gibi. Avucunu güneşe doğru tutup ısındığında eline damlatacağın bir damla Belesen yağının içeriği dolayısıyla bir anda elini delip geçeceği gibi. Eğer sende bu dağı geçebilecek mahiyete sahip olursan bir göz açıp kapayıncaya kadar her iki dağı da aşarsın.
-Dedim: Bu mahiyeti nasıl kazanabilirim?
-Dedi: Anlatmaya çalışayım.
-Dedim: Eğer bu iki dağı aşabilsem ötekiler kolay olur mu?
-Dedi: Kolay olur. Bazıları daim bu iki dağda esir kalır. Bazıları da üçüncü dağa ulaşır ve orada karar kılarlar. Bazıları dördüncü, beşinci ta böylelikle on birinci dağa ulaşır. Çabuk davranan akıllı her kuş daha öteye ulaşır.
-Dedim: Madem ki! Kaf dağını anlattın geceyi aydınlatan Cevher’i de anlat.
-Dedi: Geceyi aydınlatan Cevher’de Kaf dağındadır. Ama üçüncü dağında. Onun varlığıyla gece aydınlanır. Ama devamlı aynı halini korumaz. Onun aydınlığı da Tuba ağacındandır. Ne zaman Tuba ağacıyla karşı karşıya gelse o taraftan tam bir nur, aydınlık bir halka gibi görünür. Tuba ağacına yaklaştıkça bir bölümü o kadar da aydınlanırken sen taraftan bir kısmı karanlık görünür. Kalanı aydınlıktır. Tuba ağacına yaklaştıkça bulunduğu taraftan aydınlığın içinden karanlık görünür. Ama Tuba ağacına taraf olan kısmı ise aydınlıktır. Tuba ağacına taraf yaklaştıkça sen taraftan iyice karanlık görünmeye başlar ve Tuba ağacına doğru olan kısmıysa tam bir aydınlık. Tuba ağacını geçtikçe sen taraftan aydınlık artar. Öyle ki aydınlık aslında artmamakta sadece onun alanının aydınlığı yansıtması artmaktadır. Karanlık azalmakta ve sonunda Tuba ağacıyla karşı karşıya gelmekte bütün alanı aydınlatmaktadır.


Yorumlar

Popüler Yayınlar