Varoluş meselesi olarak film
Bütün mesele, Tini temsil etmektir.
Sinema bir varoluş meselesi olarak karşımıza çıkıyor. Varoluş meslesine göz attığımızda temsil etmenin alemi, Misal alemidir.
İbnül Arabi'ye göre:
5. Misal âlemi mertebesi : Bu mertebe, zatın hariçte bir takım şekil ve sûretlerde zuhurudur. Misal alemi denmesinin sebebi, ruh aleminden meydana gelen her ferdin cisimler aleminde kazanacağı şekle benzeyen bir sûretin bu âlemde meydana gelmesidir. Bu sûretleri hayalimizde idrak edebildiğimiz için buna hayal âlemi de diyebiliriz. Misal alemi, alem-i ervahın feyzini şahadet alemine ulaştıran bir vasıtadır. Ruhlar ile cisimler arasında bir berzahtır. Bu yüzden her iki alemin hükümleri bu alemde toplanmıştır. Çünkü hem zahir hem de batındır. Ruhlara nisbeten kesîf, cisme nisbetle latiftir, cinler de bu âlemdendir. Kainattaki misal alemine mukabil insanda hayal alemi daha doğrusu hayal gücü vardır. Misal alemi unsurlar dışı bir alemdir ki manalar orada kendilerine has maddelerle temsil edilir ve şeyler yeryüzünde vücud bulmadan önce orada gerçekleşirler. Hadis-i şeriflerde bu konuya değinilmektedir. "Ameller kıyamet günü teker teker gelirler, önce namaz gelir, sonra sadakalar, sonra da oruç gelir." "Kıyamet günü dünya bir koca karı şeklinde ortaya getirilir" "Ölüm ortaya getirilir ve cennetle cehennem arasındaki bir manda gibi boğazlanır".
KD
Yorumlar
Yorum Gönder