Önceki Günün Odasında Duvardaki Boş Çerçeve


Mehmet Ateş'in Semboller'ine bakınız.
"Bugün Cuma... Bugünden bir sonraki günün odası...... Bir sonraki günün ertesi gününde yine aynı oda... ve bugünden bir sonraki günün ertesi gününden bir önceki gün de... Ve bugünden bir sonraki günün ertesi gününden bir önceki günün evvelindeki gün... Bugünden bir sonraki günün ertesi gününden bir önceki günün bir gün evvelinden bir gün önce... Bugünden bir sonraki günün ertesi gününden bir önceki günün bir gün evvelinden bir gün öncekinin ertesi günü... Bugünden bir sonraki günün ertesi gününden bir önceki günün bir gün evvelinden bir gün öncesinin ertesi günü... Ve bugünden bir hafta önceki günün iki gün evvellenin akşamı idi, seni özleyeceğim." diye yazıyordu duvarda...


Simyacının Odasını tarif ediyor: Odada bulunan tüm nesneler zaman kayması içinde bir yanılsama ürünü gibi dursa da bunca teferruatın tek bir anlamı olmalıydı. 


Tıpkı yabancı birinin görmesini istemediğiniz bir resmi, o kişi evinize geldiğinde (o resmi) kaldırmak ama geride  yalnızca çerçevesini bırakmak gibi...

Ustam parıltılı gözlerle sordu: Fark ettin mi?

- Evet ettim. Duvarda asılı duran resimleri kaldırmışlar. İzlerinden belli. 

E.G. - Belli ki görmemizi istemiyorlar. 

- Ya da bu hareketleri de bir sembol, dedim. Ustam gözlerime kutlarcasına baktı. Kafasıyla olumladı. 

Bir senaryonun özü, ezoterik inisiyasyon törenlerindekiyle eşsürümlü idrakin davranışlarından oluşur. Evet, Sinemanın Simyasında da değindiğim gibi senaryo yazımı bir simya sürecidir ve sinema bir aydınlanma etkinliğidir. 


Belki de üç rengi aramalısın.

KD








Yorumlar

  1. Walter Benjamin'e göre mitos yokedilmesi gereken düşmandır; ancak bunun diyalektik olmayan
    biçimde, böylece "özgürleşme yaratılmadan yapılmasından korkar; sanki bu durumda
    mitos sonuçta yenilgiyi kabul edecek, ama içeriklerini yeni bir geleneğe devrederek,
    yenilirken bile kazanacaktır." Mitosların içerdiği ritüellerin, diyalektik imgelemin
    müdahalesiyle korunması gerekir; aksi, tecrübe kaybına neden olacaktır. Aynı mantık,
    sanat eserinin eleştirisi için de geçerlidir. Benjamin'e göre eleştiri, sanat eserindeki 'güzel' olanı 'hakikat'le yer değişirmeli; ona çevirmelidir. Ancak hakikat, örtünün kaldırılmasıyla meydana çıkmaz; çünkü böyle yapılması sanat eserinin taşıdığı esrarı i öldürür. Hakikat, sanat eserine hakkını veren biçimde, içindeki gizli şeyin açığa çıkarılmasıdır (krş. vahiy) (HABERMAS,1986:44).

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar